
AVRUPA SOSYAL ŞARTINA RAĞMEN ARAÇSALLAŞMA İLE ENGELLİLER DAHİL ENGELLER HALEN AŞILAMIYOR.
.
AVRUPA SOSYAL ŞARTINA RAĞMEN ARAÇSALLAŞMA İLE ENGELLİLER DAHİL ENGELLER HALEN AŞILAMIYOR.
SHU Nihat Tarımeri
Bilindiği gibi engelliler ile ilgili olarak CHP Genel Başkanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 31Ocak ve 2 Şubat 2025 tarihleri arasında “Engellilik Çalıştayı” yapılmıştır.Haberleştirilmiş olup başta çocuklar dahil güçsüz ve savunmasız kişilerin korunması ve özgürleşmesi amacıyla İzBB dahil sunulan hizmetlerle vatandaşların özgür ve eşit kılınması gibi hedefte öne çıkarılmıştır. 1 Engelliler dahil sosyal korumaya yönelik sunulan hizmetlerde ki bakış ve yaşanılan çeşitli sorunlar ise günümüzde ki sosyal haklar ve sosyal korumayı daha da önemli yapmaktadır.
Özellikle hayırseverlik ve yardımseverliğin hukuksal dahil dönüşmesi ve dünyevi açıdan günümüzde kamusal bir hizmet olan sosyal hizmetler , sağlık ve adalet hizmeti ile birlikte gelişmiştir. Sosyoekonomik gelişmeler ve yönetimsel tercihlerle kişi ve toplulukların esenlik içinde yaşanmasında sosyal adalet ve sosyal devlet özelliğinin kazanması ve karşını bulması için sosyal politikaları geliştirmek bütünselliği ve sosyal hakları anlamlı kılmaktadır.Zorlu bir süreç sonrası sahip olan sosyal haklara erişim açısından yetkinlik ve araçlar ise bilimselliği ve de hukukun üstünlüğü sosyal ve hukuk devlet özelliği kazandırabilmektedir.Bu bağlamda çocuklar ve engelliler dahil güçsüz ve savunmasız kişi,grup ve toplululukların asgari standartlarda esenlik içinde yaşaması gibi hedefte söz konusudur.Özellikle yönetimsel açıdan her türlü sosyal alanlarda sosyal haklara ulaşımın ulaşılması ve özgürlüklerin engellenilmesi amacıyla da sosyal politikaları anlandırmak aynı zamanda sosyal hizmetler ile bakış ile de orantılıdır.
Sosyal politika açısından öne çıkan bütünsellikte, sağlık tanımı, insana bakış ve insan haklarının sosyal haklar ile birlikte anlamlandırabilmektedir. Sosyal iyilik hali/esenlik kişisel ve bedensel iyilik hali ile birlikte sorumluluk ve görev ise kamusal açıdan da önceliktir.Sosyal politikalarıda belirlemektedir.Dolayısıyla yoksulluk dahil çeşitli yoksunluk içinde ki kişi,grup ve toplulukların asgari standartlara dayalı kurallarla sosyal iyilik hali/ esenliklere ulaşım için yöntem ve araçlar ise yetki ve yetkinlikle; sosyal ortam ve koşullarının değerlendirilmesini ve karşılığını bulması için hakları vede korunmasını da öncelik yapmaktadır..
Sosyal ortam ve yaşam koşullarına dayalı olarak esenlik içinde bir toplumun özgürleşmesine yardımcı olmaktadır. Eşit ve bağımsız kişiler için bu dönüşümde ise sosyal koruma açısından merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından yönetimsel boyut uygulamaları etkilemektedir.Sosyal hakların karşılığını bulması için anlam kazanması ve işlerlik kazanmasında yardımcı olmaktadır.
Toplumun güçsüz ve savunmasız yoksunluk içinde bırakılanlar arasında ki “engelliler” ve çocuklar ise insana bakışı (insancıl) yansıtmaktadır. Doğumdan itibaren bedensel dahil sosyal korumayı da içeren bu süreçte engelliler açısından bir anlam yükleme ve vatandaşların/hemşerilerin nasıl eşit ve özgürleşmesi dahil bu yöndeki hedeflerle umut verilmesi beklemektedir.Toplum içinde görünür kılınmasıyla “sakat” veya “özürlü” gibi tanımlamalarla toplumda önemli bir grup olan engellilerin “öteki” olarak bakması aynı zamanda insan hakları ve sosyal haklarına bakışı yansıtmaktadır.Kısaca “ayırımcılık” öne çıkarken kişisel açıdan merhamet ve merhametin ötesinde öne çıkan kamusal bakışa orantılı olarak görüldüğü gibi ortaya çıkan ayrışma, aynı zamanda hem yönetimsel hem de siyasi boyutu etkilemektedir. Çocuklar dahil engellileri de içeren güçsüz ve savunmasız kişileri için sahip olan haklarına yönelik öne çıkarılan kamusal görev ve sorumluluklar ise günümüzü daha da önemli yapmaktadır.
……
TAMAMI EKTE YER ALMAKTADIR.